İKİYÜZYİRMİBEŞİNCİ MEKTÛB

 

Bu mektûb, molla Tâhir-i Lâhorîye yazılmışdır. Bu yolun başında olanlara, sondakilerin hâlleri ihsân olunur. Bunun olgunluk alâmeti olmadığı bildirilmekdedir:

Allahü teâlâya hamd ederiz. Onun Peygamberine ve Âline ve Eshâbına salât ve selâm eyleriz! Kıymetli mektûblarınız, ard arda geldi. Talebenin ilerlemekde oldukları, bizi çok sevindirdi. Bu yolun sonu başlangıçda yerleşdirilmiş olduğundan, bu yüksek yola başlayanlarda, sona varmış olanların hâllerine benziyen hâller hâsıl olur. Bunların hâllerini, o büyüklerin hâllerinden ayırmak güçdür. Ancak, keskin görüşlü ârif ayırabilir. Böyle olunca, hâllerin görülmesine güvenerek, hâl sâhibine yol gösterici olarak izn vermemelidir. İzn verilirse, onun zararı, talebelerinin zararından dahâ çok olur. Belki de, kendini olgun sanarak, ilerlemesi büsbütün durur. Belki de, büyüklere nasîb olan mevkı' ve saygıya kavuşmak arzûsu, onu büsbütün belâya sokar. Çünki nefs-i emmâresi, dahâ îmâna gelmemişdir ve tezkiye bulmamış, temizlenmemişdir. Olan olmuşdur. İcâzet, izn verdiğiniz kimselere, tatlılıkla anlatınız ki, böyle izn almak, olgunluğu göstermez. Dahâ yapılacak çok iş vardır. İşin başında ele geçenler, sondakilerin başlangıca yerleşdirilmesindendir. Uygun gördüğünüz nasîhatları yaparsınız. Eksik olduklarını kendilerine bildiriniz. İcâzet vermiş olduklarınızın yol öğretmelerini önlemeyiniz. Belki, sizin nefesinizin bereketi ile, hakîkî rehber olmakla şereflenebilirler. Bu büyük işe başlamış bulunuyorsunuz. Mubârek olsun. Çok çalışınız! Sizin çalışmanız, tâliblerin de çalışmalarını artdırır. Vesselâm.